Cevat Paşa
1915 Çanakkale Deniz Savaşları sırasında Çanakkale Müstahkem Mekii Komutanı olarak görev yapmış İsmail Cevat Çobanlı bilinen adıyla Cevat Paşa‘nın hayatı.
Cevat Paşa
Galatasaray Lisesi‘nden mezun olduktan sonra, 1888 senesinde girdiği Harp Okulu‘ndan 1891 senesinde Üsteğmen rütbesiyle mezun oldu. 1892 senesinde girdiği Harp Akademisi’ni 1894 senesinde birinci olarak bitirdi ve Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu.
1894-1900 seneleri arasında “Padişah Yaveri” sıfatıyla Maiyet-i Şer’iye Erkan-ı Harbiyesi‘nde görev aldı. Bu sırada depremden zarar gören askeri binaları onarımının yapılması yönünde çaba sarf etti. 26 Ağustos 1895 tarihinde Orleans‘ta yapılan Fransız Ordusu Manevraları’nda bulunmak üzere Paris’e gitti. Burada dört yıl kaldıktan sonra 7 Şubat 1899 tarihinde, Babası Şakir Paşa‘nın refakatinde görevle Bulgaristan’a ve sonra aynı sene Lahey’de toplanan Silahların Yasaklanması-Silahsızlanma Konferansı‘na gönderildi.
1905 senesinde Edirne‘nin tahkimi için Tophane-i Amire’de teşkil eden kurumda görev aldı. 1907 senesinde ise yeni örgütlenmenin sür’atle uygulanması için 4 ay 2. Ordu‘da görev yaptı. 1907 senesinde Birinci Ferik rütbesine terfi ettiyse de çok çabuk ilerleyenlerin rütbeleri 1909 senesinde Tasfiye-i Rüteb Kanunu gereğince geri alınınca, Kaymakam rütbesine tenzil edildi.
1909-1910 seneleri arasında Harp Akademisi Komutanı olarak görev yaptı. Görevi gereği Temmuz 1910’da Alman Ordusu’nın geçit resminde bulunmak üzere Almanya‘ya gitti. Askeri becerisi sayesinde devlet idaresi ve ordu idaresinde hızla yükseldi. Ocak 1911 ve 1912’de 1. Ordu Kurmay Başkanı oldu. Bu sıfatla Mayıs 1911’de İngiltere Kralı‘nın taç giyme töreninde padişah adına bulunan Veliahd Şehzade Müşir Yusuf İzzeddin Efendi’nin maiyetinde Londra’ya gitti.
Cevat Paşa Balkan Savaşı
Londra’dan dönünce Balkan Savaşları‘nda Eylül 1912-1913 tarihleri arasında Şark Ordusu Kurmay Başkanı, Çatalca Ordusu Topçu Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaptı. Savaş sonrası Şubat 1913-1914 tarihleri arasında 9. Tümen Komutanı ve iki sefer Osmanlı-Bulgar Sınır Komisyonu Başkanlığı görevinde bulundu. Savaştan sonra tekrar Miralay rütbesine terfi etti.
Cevat Paşa 1. Dünya Savaşı
29 Kasım 1914 tarihinde Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanlığı görevine atandı. Komutanlık boğazın ve kıyıların savunmasından sorumluydu. 18 Mart 1915 tarihindeki Çanakkale Deniz Savaşları‘ndaki üstün başarıları dolayısı ile 19 Mart 1915 tarihinde tekrar Mirliva rütbesine terfi etti ve Paşa oldu. Bu başarısından sonra “18 Mart Kahramanı” unvanını aldı.
9 Ekim 1915 tarihinde 14. Kolordu Komutanı, 1916 senesinde 15. Kolordu Komutanı olarak Galiçya Cephesi‘nde görev yaptı. Dönemin Avusturya basınında çıkan bir anekdota göre Viyana sarayında, imparatorun basın dairesi genel müdürü Oskar Montiong, devletin özellikle Slav tebaası tarafından çok sevilen 18. Yüzyılda yaşamış Ukraynalı kâhin Mosij Wernyhora’nın kehanetini sık sık hatırlatıyordu. O tuhaf kehanette, Türk atını Dinyester’den suladığında Polonya ayağa kalkacaktır deniyordu. Cevat Paşa atını Dinyester’de suladı. Savaşın sonunda Polonya devleti doğdu. Bu anlamda onun ile bu kehanet ilişkilendirildi.
19 Ağustos 1917 tarihinde tekrar 14. Kolordu Komutanı, 8 Kasım 1917 tarihinde 8. Kolordu Komutanı, 24 Kasım 1917 tarihinde de 2. Ordu Komutan Vekili olarak atandı.
2 Aralık 1917 tarihinde Yıldırım Ordular Grubu komutası altındaki 8. Ordu Komutanlığı görevine atanarak Filistin Cephesi‘ne gönderildi. Burada Yıldırım Ordular Grubu komutanı Müşir Liman von Sanders, 7. Ordu komutanı Mirliva Mustafa Kemal Paşa ve 4. Ordu komutanı Mirliva Mersinli Cemal Paşa ile beraber görev yaptı. Ordusuyla Şeria nehrinin batısında, sahil kesiminde konuşlandırıldı.
29 Eylül 1918’de başlayan genel düşman taarruzunda ilk darbeyi yiyen ordusu kendinden on misli kuvvetli olan İngiliz Orduları karşısında kendi cephe hattını tutamadı ve cepheyi yaran düşman süvarisi ikmal hatlarına kadar ilerleyerek ordunun geriyle bağlantısını kesti. Yıldırım Orduları ardı ardına çekilmeye başlarken Cevat Paşa ve kurmay heyetinin amacı Şeria nehri istikametindeki Bisan’a doğru, doğu yönünde çekilmek oldu. Ordusuna bağlı unsurların tamamı imha yahut tutsak edilen Cevat Paşa yanındakilerle beraber kendisini Şeria Nehri’nin doğusuna atabildi. Kısa süre sonra cephede görevi kalmadığı gerekçesi ile Liman von Sanders tarafından İstanbul’a yollandı.
Cevat Paşa 1. Dünya Savaşı Sonrası
Mütareke Dönemi
3 Kasım 1918 tarihinde Umumî Karargâh Reisi olarak atandı. 19 Aralık 1918 – 13 Ocak 1919 tarihleri arasında Harbiye Nazırı olarak görev yaptı. Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada Genelkurmay Başkanlığı görevini Fevzi Paşa‘nın vekili olarak yürütüyordu. Fevzi Paşa, İngiliz Ordusu’nun İstanbul’u işgal edeceği belli olunca, onları karşılamamak için 20 gün hastalık izni almıştı. Daha sonra Yunanların İzmir’e çıkmalarından hemen önce 14 Mayıs 1919 tarihinde Fevzi Paşa görevden alındı. Aynı gün Fevzi Paşa’nın yerine Cevat Paşa Erkân-ı Harbiye-i Umumîye Reisi olarak atandı. Bu görevini 2 Aralık 1919 tarihine kadar sürdürdü.
Cevat Paşa’nın Malta Sürgünü
16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’u işgal eden İngiliz kuvvetleri tarafından tutuklandı, Bekirağa Bölüğü‘nde 1 hafta alıkonulduktan sonra 22 Mart’ta bir savaş gemisiyle Malta‘ya nakledildi ve 2773 no’lu sürgün olarak kaydedildi.
Cevat Paşa Kurtuluş Savaşı’nda
23 Ekim 1921 tarihinde TBMM ve İngiltere Hükûmeti arasında imzalanan takas anlaşması ile 15 Ocak 1922 tarihinde Türkiye’ye geri dönerek Ankara‘ya geldi. 9 Şubat 1922 tarihinde karargâhı Diyarbekir’de olan El-Cezire Bölgesi Komutanlığı görevine atandı. 21 Ekim 1922 tarihinde yeniden oluşturulan 3. Ordu Müfettişi oldu. 31 Ekim 1922 tarihinde bu görevinden istifa ederek Elaziz mebusu oldu.
Cumhuriyet Döneminde Cevat Paşa
17 Kasım 1924 tarihinde hem ordudaki görevlerini sürdüren hem de Meclis‘te bulunan yüksek rütbeli subaylara birini tercih etmeleri istenmesi üzerine 25 Aralık 1924 tarihinde mebusluktan istifa etti ve aynı gün Askeri Şura Üyeliği’ne atandı. Mısır Sorunu ve Irak Sınırı Sorunu sırasında Milletler Cemiyetine Mümessil olarak gönderildi. 1932 senesinde Cenevre Silahları Sınırlandırma Konferansı’na delege olarak gönderildi. 14 Eylül 1935 tarihinde Orgeneral rütbesinde Askeri Şûra Üyesi olarak görev yaparken yaş haddinden emekli oldu.
İstanbul, Kadıköy’deki evine çekildi. 13 Mart 1938 tarihinde 68 yaşında vefat etti. Erenköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları ve Atatürk’ün silah arkadaşları için Atatürk Orman Çiftliği arazisinde oluşturulan Devlet Mezarlığı‘na kemikleri nakledildi.
Henüz yorum yapılmamış.